Genetik bilimciler bir kişinin şükür
hali içinde pozitif olumlamalar yoluyla pozitif frekanslar gönderdiğinde insan
DNA'sının bazı artık DNA’ları aktive ederek evrimsel bir sıçrayışı
gerçekleştirdiğini keşfettiler.
Tüm diller ses, dalga ve titreşimdir ve
yaşam çiçeği formundaki kutsal geometriyle komut verilerek doğanın yasalarına
bağlanırlar. Herşey sestir, sizler bile.
Dilbilime ait tüm diller kutsal
geometriyle yaşam çiçeği formunda planlanabilirler ve yaşam çiçeği görsel olarak
dilin titreşim olduğunu gösteriyor. Pekçok metafizik tradisyon yaşam çiçeğinin
Tanrı’nın yarattığı ilk tamamlanmış enerjetik form olduğuna, onun ardından
Metatron’un icosahedron küpü gibi karmaşık ses dalgalarının geliştiğine
inanıyor. Metatron küpü pekçok kadim tradisyon ve din tarafından tarafsız olarak
ortaya konmuştur ve tüm kutsal geometriyi içinde barındırır örneğin yaşam
çiçeği, yaşam tohumu, yaşam ağacı, altın oran, altın spiral, Phi, Fibonacci,
tetrahedron, hekzahedron, oktahedron ve dodekahedron gibi. Kutsal geometride
tasvir edildiği şekliyle inandırıcı bir matematik formunda haritalandırılan
mesaj, doğada sonsuz, yıkılmaz bir hakikattir ve o da herşeyin bir birlik, bir
ahenk içinde varolduğu gerçeğidir. Eğer herhangi bir varlık bunu gerçekliğe
dönüştüremiyorsa, doğa onu parçalar ve doğa yasalarıyla çalışacak yeni yaşam
formları yaratır.
İnsanların söylemeyi ve duymayı seçtiği
kelimeler insan DNA’sını değiştiren bir frekans gönderir. DNA’da 64 kodon
bulunuyor. Duygu dalgaları kodonların aktive olmalarını sağlıyor. Biz sadece iki
duyguyu aktive ediyoruz, bunlar korku ve sevgi olup farklı sinüs dalgalarına
sahiptir. Korku daha kısa bir frekanstır ama koşulsuz sevgi daha fazla kodonu
aktive ederek bedeninizde daha fazla genetik modeli aktifleştiren daha uzun bir
frekansa sahiptir. Bunun nedeni evrenin hepimizin ilkokulda öğrendiği ve hala
yaşamda anlamaya çalıştığımız basit bir matematikle fonksiyon görmesidir.
(+)+(-)=sabitliktir, ileri yönde hiçbirşey ve geri yönde hiçbirşeydir. Bu yüzden
pozitif bir şey söylediğinizde veya yaptığınızda ve ardından onu bir negatifle
değiştirdiğinizde, duygusal bir çıkmaza girersiniz. (-)+(-)=(-)’dir, ve bu da
iki negatifin daha da ileri seviyede bir düşüş getirdiği anlamına gelir. Negatif
bir söz söylediğinizde veya yaptığınızda ve daha da negatiflikle devam
ettiğinizde uçurumda daha aşağılara düşersiniz. (+)+(+)=(+)’dır, ve ancak iki
pozitifin yükselteceğini ve büyüteceğini gösterir çünkü ikisi de birlik içinde
birbirini besleyecektir. Bu, pozitif bir söz söylediğinizde ya da yaptığınızda
ortaya çıkacaktır, kendinizi iyi hissedersiniz ve hissetmeye devam edersiniz.
İşin püf noktası da burası da burasıdır, beyniniz kendinize ya da başkalarına
negatif bir söz söylediğinizde ya da yaptığınızda size bunun farkını söyleyemez
çünkü beyniniz sizi ve başkalarını tek bir varlık olarak görmektedir.
Dolayısıyla başkalarına negatif bir şey söylediğinizde ya da yaptığınızda
bedeniniz hala stres, endişe ve paranoya hislerini deneyimleyecektir tıpkı
kendinize söylediğinizde olduğu gibi.
Böyle bir negatifliğin sürekliliği
bedeninizde stres ve hastalıklar meydana getirir. Kendiniz ve başkaları için
koşulsuz bir sevgi duyarak yaşamak epifiz bezinizdeki Kundalini kaynak
enerjisini aktive eder ve bu da çağlar boyunca çeşitli ruhsal sanat
çalışmalarında belirtilen altıncı his olarak kendini gösterir. Kalbinizin
etrafında bir manyetik elma alanına benzeyen bir huni olan torus aslında kendi
içinde izole birçok torustan oluşur, dairesel bir şekil çizerek döner ve ta
tepeye kadar çıkar ve yine bir kara delik gibi geriye döner. Sonsuzluk
matematiği uzayda DNA iplikçikleriniz arasında daire oluşturuyor ve bu sürekli
olarak devam ediyor. Bunun nedeni sizlerin insan deneyimi yaşayan enerjetik
varlıklar oluşunuz. Siz bir insan varlığısınız, bu da ilahiliğe dönme deneyimi
içinde olan insanlarsınız anlamına geliyor. Sizler insandaki Tanrı’nın ya da
Tanrıça’nın bir birleşimisiniz.
Tamamen bütünleşmiş insan
aydınlanmıştır ve ilahi olanla fiizksel olanın deneyimi arasında gelişmiş bir
deneyim yaşamaktadır. Bu yüzden ilahi enerjetik bedeninizi, sevgi sözleri ve
düşünceleri formundaki koşulsuz sevgi frekanslarıyla pozitif yükleyin. İnsan
DNA’sının uzun zaman şüphe edilen 6. Hissi kişinin ruhsal şuur seviyesine bağlı
olarak aktive edilebilir, bilim, Budistlerin, Kızılderililerin, Mayalıların
inandığı gibi uzun süre devam ettirilen şifa mantralarının veya ilahilerin
ekilerinin gerçek olduğunu kanıtlıyor.
Şu an kendimize sormamız soruysa şu:
Kendinize ve başkalarına hücresel gelişiminizi ilerletecek veya durduracak olan
neler söylüyorsunuz? Seçim sizin.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder