Son birkaç yılda birçok kitapçıda
Mandala boyama kitapları karşınıza
çıkmış olabilir, hatta alıp evde kendi kendinize boyamış bile olabilirsiniz.Son
derece dinlendirici ve zihni sakinleştirici bir etkinlik olması bakımından da
pek çok kişi bu çalışmadan memnun kalmış olabilir.
Peki
merak ettiniz mi acaba Mandala ne demektir ? İlk kimler tarafından
kullanılmıştır ? Bunu bir terapi yöntemi olarak savunan uzmanlar neye dayanarak
bunu söylüyor olabilirler?
Dilerseniz
Mandala ile ilgili kısa bir yolculuğa çıkalım ve bu büyülü çizim sanatının
kapılarını biraz aralayalım.
Mandala;
daire,yuvarlak,bütünlük,tamamlanma,tamlık anlamlarına gelen Sanskritçe bir
sözcüktür.
Manda :
Enerji,öz , la : Kap
olarak çevirdiğimizde ,Mandala yı “ özü içeren,özü içinde tutan kap “
olarak çevirebiliriz. Kağıdınızı kaleminizi elinize alıp,tamamen konsantre olup
bir mandala çizdiğinizde, ortaya çıkan o çizim sizin enerjinizi yansıtır,bilinç
altınızdaki en derin “öz” yapınızı kağıda dökmüş olursunuz. Üstelik de bunu
yaparken renklerin ve geometrik şekillerin büyülü dünyası ile keyifli bir
yolculuk da yapmış olursunuz.
Mandalanın
ilk örnekleri nerede ortaya çıkmış diye araştırdığımızda taa ilk çağlarda
mağara duvarlarında ,insanların arzu ettikleri nesnelerin resmini yapıp,
etrafını bir daire ile çizerek sabitlediklerini görüyoruz.Bu bazen avlamak
istedikleri bir hayvan bazen de sahip olmak istedikleri bir bebek resmi
olabiliyormuş. Mandalalar Asya ve Uzakdoğu’nun pek çok bölgesinde din ve
ruhanilik ile bağdaştırılsalar da ; Hindu kozmolojisinde, Avustralya
yerlilerinin kum resimlerinde, antik Maya mimarisinde, eski Kelt,Roma,Yunan ve
Mısır sanat eserlerinde kullanılmıştır. Hatta Osmanlı döneminde de tezhip
sanatında , çini eserlerde, Padişahların savaşta korunması için hazırlanan
tılsımlı gömleklerde de Mandala nın izlerini bulabiliriz.
Mandalanın ne olduğunu anladığınızda,
özellikle kutsal olarak bilinen mekanlarda mandala desenlerinin var olduğunu
ilk bakışta mutlaka farkedeceksiniz. Bu aynı zamanda şunu da göstermektedir.Eski
zamanlardan beri aslında bizler mandalanın enerjisini sezgisel olarak biliyor
ve bunu da yaşam alanlarımızda da farkında olarak veya olmayarak kullanıyoruz.
Anadolu’da kadınlarımızın dokudukları kilimlerde,annelerimizin ördüğü dantel
motiflerde mandalanın izlerini görebiliriz.
Mandala
bir çeşit meditasyondur. Mandala çizerken içimize ,özümüze doğru bir
yolculuğa çıkarız, mandalayı yaparken ki hislerimizi, dileklerimizi bu mandala
tarafından tutulduğuna inanarak oluştururuz. Güzel enerjiler yüklediğiniz bir
mandalayı tılsım gibi üzerinizde taşıyabilir ya da duvarımıza asabileceğimiz
gibi , olumsuz enerjileri aktardığınız,bırakmak ve terk etmek istediğimiz
alışkanlıklarımızı ve duygularımızı
aktardığımız mandalaları da yakıp küllerini savurarak sembolik bir
şifalanma süreci yaratabiliriz.
İsviçreli dünyaca ünlü psikiyatrist olan Carl Jung Carl Jung,
Mandalaları, bir bütünlük potansiyeli olacak şekilde kişinin kendi içsel
durumunun bir sembolü olarak görmüştür ve terapilerinde Mandala dan
faydalanmıştır. Jung, hastaları tarafından oluşturulan mandalalarda
hastalarının en çok zorlandığı içsel çatışmalarının izlerini sürmüş ve bu
sorunlarının aşılmasında ipuçlarını değerlendirmiştir.Kendisi de her gün bir
mandala çizerek ,kendi dönüşümünü gözlemlemiştir. Carl Jung’a göre, “mandala,
bütünlüğün kendisinin psikolojik olarak ifade ediliş şeklidir”
Mandala çizmenin sayısız faydalarından birkaçını da belirtmek
isterim.
Mandala
çizerken zihnimiz sakinleşir. İçimizde bizi rahatsız eden sesleri,
karmaşayı susturmayı sağlar. Bu rahatlama ile içimizdeki var olanı dinlemeye ve
anlamaya yöneliriz. Böylelikle de ruhsal dinginliği elde ederiz. Adeta özümüze
doğru bir yolculuk yaparız çizim esnasında.
Mandala
çizimi ile o an ki duygularımızı dışarıya yansıtırız. Yani kendimizi ifade
ederiz. Kendini ifade ile kendimizle olan ilişkimiz de güçlenmiş olur. Günümüz
insanının en büyük sorunlarından biri aslında kendi özü ve özünde yatan en
derin duygularından kopuk yaşamasıdır sanırım.Günlük hayatın
sorumlulukları,egonun istekleri,yaşamın isteklerimiz karşısında bize sundukları
her geçen gün bizi biraz daha öz varlığımızdan uzaklaştırmakta maalesef.Mandala
çizerek önemli bir ilişki başlatırız ki iletişimde en değerli hedef kitle olan ”kendimiz” ile.
Mandala
çizmek bütünlüğü görmemizi sağlar. Bütünlüğü görmemiz ise
farkındalığımızı arttırır. Kendi gerçeğinin farkındalığında olan insan ise
dinginlik ve huzur içinde hisseder ve berrak bir düşünce yapısı
geliştirir.
Bilinç
altımızda tuttuğumuz enerjiler mandala çizerken serbest kalır ve kağıt üzerine
akmaya başlar.Bunu yaparken müthiş bir konsantrasyon gerekmektedir ki tek
başına bu bile müthiş sonuçlar ortaya çıkartabilir. Sabırlı olmayı öğretir
mesela.Minicik bir noktadan başlayan ve gittikçe gelişen dairesel form ,her
defasında titiz ve dikkatli olmayı gerektirir bütünlüğün bozulmaması için.
Dikkat
dağınıklığı olan , konsantrasyon yeteneği zayıf olan bir çok kişi Mandalanın bu
özelliğinden faydalanabilir. Hatta gözlemlediğim kadarıyla pek çok anaokulunda
küçük yaştan itibaren çocuklar bu çalışmayı yapmaktadırlar.
Peki, çizimi nasıl yapılır?
Piyasada bulunan pek çok Mandala
kitabı ,hazır olan formların boyanması üzerine oluşturulmuş.Elbette bunları
alıp boyamak da kişinin rahatlamasına,stresini boşaltmasına aracılık edebilir
fakat aslında bunu bir meditasyon yöntemi olarak kullanmak istiyorsak kendimiz
çizim yapmalı ,istersek de renklendirmeliyiz.
Öncelikle bilmeniz gereken şudur; mandala çizmek için herhangi bir yeteneğe gerek yoktur. “Ben çöp adam bile çizemem ,bunu nasıl çizeceğim” diye düşünüyor olabilirsiniz.Size söyleyeceğim Mandala çizmek için elinizin kalem tutması yeterli. Bir kağıt,kalem,pergel ve cetvel (başlangıçta) sadece bunlar gerekiyor çizim öncesinde .Ve tabi ki olumlu niyetlerinizi ve cesaretinizi de yanınıza almalısınız
Öncelikle bilmeniz gereken şudur; mandala çizmek için herhangi bir yeteneğe gerek yoktur. “Ben çöp adam bile çizemem ,bunu nasıl çizeceğim” diye düşünüyor olabilirsiniz.Size söyleyeceğim Mandala çizmek için elinizin kalem tutması yeterli. Bir kağıt,kalem,pergel ve cetvel (başlangıçta) sadece bunlar gerekiyor çizim öncesinde .Ve tabi ki olumlu niyetlerinizi ve cesaretinizi de yanınıza almalısınız
Mandalalar her zaman dairesel formdadırlar. Çalışacağımız
kağıdın tam ortasına bir nokta koyarak başalarız. Buna BİNDU noktası
denilir.(Çalışma sırasında bu nokta ile ilgili detaylı bilgiyi paylaşacağım
sizlerle.) Mandala ,merkezden bir nokta ile başlayarak genişleyen,birbirinden
farklı sembollerin simetrik tekrarı ile bir araya gelmesiyle bütünü oluşturacak
ve hangi niyetimize bağlı olarak çizdiğimize göre biçim alacaktır. Yani ya bunu
gözümüzün önüne asıp niyetlerimizi gerçeğe dönüştürecek bir nesne haline
getirecek ya da bırakmayı arzu ettiğimiz şeyleri kodlayarak,yakıp küllerini
evrene savuracağız..
Hepimize Mandalanın büyülü dünyası ile tanışıp, kendi
gerçekliğimize yaratıcı ve renkli bir yolculuk yapacağımız güzel günler diliyorum.
HÜLYA
DEĞER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder