‘İyi
hissetmek,’ bu iki kelime, belki farkında değiliz ama bir insanın
yakalayabileceği en güzel duygu durumudur. Kendini gerçekten iyi hisseden bir
insanın, hem kendine hem çevresine çok büyük katkısı olur. Ancak iyi hissetmek
sadece ‘’olumlu düşünme, hayata pozitif bakabilme’’ gibi kendimizi zorlayarak
başarabileceğimiz bir durum değildir.
‘’İyi hissetmek’’ ancak bastırdığımız, yok saydığımız olumsuz duyguları boşaltabildiğimizde kendiliğinden gerçekleşen içsel bir değişimdir. Gerçekten de olumsuz duygulardan arınabilmiş insanları gözlemlediğimizde bu insanlarda bilinç seviyesinin yükseldiğini görürüz. Unutulmamalıdır ki nefret, kin, öfke, kaygı, korku gibi birikmiş olumsuz duygular algılarımızı ve anlayışımızı çarpıtan bozuk enerjilerdir. Bu duygulara sahipken çevremizi, olayları, hayatı, ilişkilerimizi hep bu bozuk ruh durumuyla algılar ve yorumlarız, bu duygular adeta bir pus, sis bulutu gibi gerçeği sağlıklı görebilmemizin önünde birer engeldir.
Özellikle biz toplum
olarak duygularımızı, hislerimizi hissetmekten kaçarız. Çocukluğumuzdan
itibaren bizlere duygularımızı dikkate almamak öğretilir, hatta onları hissedip
karşımızdakiyle paylaşmaya kalktığımızda ‘’boş ver, unut gitsin, kafana takma’’
gibi önerilerle karşılaşırız. Yine çevremizde sıkça duyarız ‘’o kadar iyi, o
kadar sabırlıdır ki kan kusup kızılcık şerbeti içtim der’’ bu tip davranışları
övülesi, takdir edilesi davranışlarmış gibi çocuklarımıza, çevremize aktarırız.
Bunlar iyi niyetle yapılan ama ne yazık ki ciddi yanlışlardır.
Oysa duygularımızı,
hislerimizi hissetmek konusunda direnç göstermek onları yok saymak birçok
fiziksel, ruhsal ve davranışsal bozukluğun ortaya çıkma nedenidir. Olumsuz duygular
bizim kendimizi kötü hissetmemize neden olur. Sağduyumuzu, mantığımızı ve
zihinsel sağlığımızı bozabilir. Bilinmelidir ki iyileşmeyen her rahatsızlığın
altında (fiziksel, davranışsal, duygusal) bastırılmış, enerjisi boşaltılmamış
olumsuz bir duygu vardır.
Birçok kişi eğer karar verirse olumsuz
duygulardan kurtulabileceğini zanneder, oysa bu çok önemli bir adım, fakat
sadece ilk adımdır. Bunu denediğinizde yetmediğini görürsünüz. Mutfaktaki çöpün
dışarıya çıkarılması gerektiğini bilmek farklı, gerçekten çıkarıp bu çöpten
kurtulmak çok farklıdır. Ancak ikinci davranışı yaparsanız gerçekten kokudan
arınırsınız. Sadece mutfaktaki çöpü düşünmek, sizi çöpün kokusundan
kurtaramayacaktır.
Hislerini, duygularını
hissedebilen kişilerde bütün hisler kısa ömürlüdür ve yaratabileceği olumsuz
sonuçlarda hemen sönümlenir. Hissetmemek için direndiğimiz her duygu bedende
kalıcı olur. Bastırdığımız, hissetmekte direndiğimiz her şey daha da büyümüş ve
şiddetlenmiş olarak adeta geri fişkıracaktır.
Tüm duygularınızı fark
edip hissedebilmeniz olumsuz olanlarından arınabilmeniz ve yerine sevgi duygusu
koyabilmeniz dileğiyle..
Buket ELBEYOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder